BOŞANMA DAVASINDA NAFAKA TÜRLERİ
TEDBİR NAFAKASI: Boşanma davası açılmadan önce veya açıldıktan sonra herhangi bir eşin veya ergin olmayan çocukların geçinmesini sağlamak üzere hükmedilen nafaka türüdür.
- Herhangi bir boşanma ya da ayrılık talebi olmadan da tedbir nafakası talep edilebilir.
TMK m. 197/2 “Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. “ hükmünü içermektedir. (TMK m.201).
TMK m.200 “Koşullar değiştiğinde hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine kararında gerekli değişikliği yapar veya sebebi sona ermişse alınan önlemi kaldırır. " hükmü gereğince nafakada düzenleme yapılması söz konusu olabilir.
- Tedbir nafakası adından da anlaşılacağı üzere bir tedbir niteliğindedir. Tedbir nafakası uygulamada genellikle boşanma davası ile birlikte talep edilmektedir. Medeni Kanun m.169 “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.” hükmü gereğince gerekli önlemleri kendiliğinden alır.
Tedbir nafakası geçici bir tedbir olduğundan tarafların haklı ya da haksız olması önemli değildir. Tedbir nafakasındaki amaç güç duruma düşme ihtimali olan tarafa maddi koruma sağlamaktır.
Boşanma davası açıldıktan sonra TMK 169 göre hakim bütün önlemleri kendiliğinden almakla yükümlü olduğundan herhangi bir talep olmadan da tedbir nafakasına hükmedebilir. Boşanma davasının kesinleşmesi ile tedbir nafakası iştirak ya da yoksulluk nafakasına dönüşür.
İŞTİRAK NAFAKASI:
Boşanma davası neticesinde çocuğun velayeti kendisinde olmayan eş aleyhine çocuğun giderlerine katılmasını sağlamak üzere hükmedilen nafakadır.
Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK m. 182). Bu hususu hakimin görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir Y 2. HD, 11/12/2018 T., 2018/2315 E. 2018/14320 K.)
İştirak nafakasında eşlerin kusur ve haklılığının bir önemi yoktur. Önemli olan müşterek çocuğun bakım ve giderlerinin aksamaması ve karşılanmasıdır. Taraflardan her biri mali gücü oranında çocukların bakım ve giderlerine katılma yükümlülüğü vardır.
İştirak Nafakası kural olarak çocuğun 18 yaşını doldurması, evlenmesi ya da TMK m.12 göre mahkeme kararı ile ergin kılınması sureti ile son bulur. (TMK m.328/1) Ancak çocuk ergin olmasına rağmen eğitim hayatına devam ediyorsa eğitim hayatı sonuna kadar iştirak nafakası ödenmeye devam edilir. (TMK m.182/2)
YOKSULLUK NAFAKASI:
Evlilik birliğinin sona ermesiyle yoksulluğa düşecek eş lehine hükmedilen nafaka türüdür. Yargıtay’ın yerleşik görüşüne göre yoksul; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim gibi kişinin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde gelire sahip olmaması durumu olarak ifade edilmektedir
Yoksulluk nafakası miktarı belirlenirken, somut olayın özellikleri, talepte bulunan eşin sosyal ve ekonomik durumu, nafaka ödeyecek eşin mali gücü, kişilerin zorunlu ihtiyaçları nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınmalıdır. Yoksulluk nafakasına davanın açıldığı tarihteki koşullara göre karar verilir.
Tarafların eşit kusurlu olması ya da nafaka borçlusunun hiç kusurunun olmaması durumunda bile hakim yoksulluk nafakasına hükmeder. Yoksulluk nafakasına hakim re’sen karar veremez. Nafaka alacaklısının mutlaka talep etmesi gerekir. Nihai karar verilene kadar talep edilebilir.
Yoksulluk nafakasına süresiz olarak hükmedilir. Ancak, Nafaka alacaklısının evlenmesi, Taraflardan birinin ölümü durumunda kendiliğinden; yoksulluğun ortadan kalkması, nafaka alacaklısının evlenme olmadan fiilen evliymiş gibi başka birisi ile birlikte yaşama ve haysiyetsiz hayat sürme durumunda mahkeme kararı ile kaldırılabilir. (TMK m.176/2)
Yoksulluk nafakası alabilmek için tarafların evliliğinin ne kadar sürdüğüne dair bir değerlendirme yapılmaz.
Her dava kendine özgüdür ve kişisel hukuki danışmanlık almak son derece önemlidir. Hukuk büromuzdan, aile hukuku ve boşanma davaları hakkında danışma alabilirsiniz.